Ellerinizin görüşünü berbat eder, hijyenik olarak sakıncalıdır ve aşırıya kaçtığınızda canınızı yakar. Pekala, neden hâlâ bu alışkanlığa devam ederiz? Ğstelik kemirmeye bir başladınız mı bırakması da çok zordur.
Bu alışkanlığa sahip insanları diğerlerinden ayıran nedir? İradeleri daha mı zayıftır? Daha mı sinirlidirler? Yoksa daha mı aç? Bunun psikolojik bir açıklaması var mı? Tırnak yeme alışkanlığının nedenleri ve çözümleri sizlerle…
KADINLARDA EN SIK GÖRÜNEN CİNSEL SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ
Psikiyatristler bu alışkanlığı, dürtü kontrol bozuklukları içinde değerlendiriyorlar. Ama bu, saç çekme ya da deriyi kazıma gibi psikiyatrik yardım gerektiren aşırı vakalar için geçerlidir. Kemirme alışkanlığı olanlar genellikle herhangi bir ciddi yan etkisi olmadan bu alışkanlığını sürdürüyor. Her üç insandan birisi tırnak kemiriyor.
Tırnak Yeme Alışkanlığının Nedenleri
Psikoterapistlerin tırnak kemirme alışkanlığı hakkında bazı teorileri mevcut. Örneğin psikanalizin kurucusu Sigmund Freud bu alışkanlığı, oral aşamada psiko-cinsel gelişim bozukluğuna bağlıyordu. Freud’un diğer teorilerinde olduğu gibi, oral takıntı sorununun da sayısız nedeni vardır: az beslenme, çok beslenme, uzun süreli emzirme, anneyle ilişkinin sorunlu olması, vb..
Tabii bunların belli semptomları da vardır: kemirme, alaycı kişilik, sigara içmek, alkolizm vesaire. Bazı terapistler ise tırnak kemirme alışkanlığının bireyin kendisine düşman olmasıyla veya sinirsel anksiyete durumuyla bağlantısı bulunabileceğini iddia ediyordu. Tüm psikodinamik teoriler gibi bu varsayımlar da doğru olabilir, ama ille de doğru olduğuna inanmak için bir neden de yok. Bu açıklamalar bu alışkanlıktan kurtulmak için herhangi bir yöntem sunmuyor. Ne yazık ki bu konuda bu varsayımsal açıklamalardan başka doğru düzgün bir bilimsel araştırma da yok.
Tırnak kemirme alışkanlığının tedavisi konusunda araştırmaya girişseniz bulacağınız bir-iki raporun ilk cümleleri bu konudaki araştırmaların yetersizliğinden yakınmakla başlıyor. Bir raporda, kişilerin bu alışkanlığın daha fazla farkına varmalarını sağlamanın yararı olabileceği belirtiliyor. Bilimsel bir tedavi yönteminin olmaması, tırnaklarını kemiren bir insan olarak beni de spekülasyonlarda bulunmaya itiyor.

Sizinle paylaşacağım bilgilere “karşı sav” diyebiliriz. Bana kalırsa tırnak kemirmenin herhangi bir özel nedeni bulunmuyor. Aslında bu daha çok birkaç farklı unsurun bir araya gelmesiyle bazı kişilerde oluşan bir kötü alışkanlık. Birincisi, elleri ağza götürmek çok kolay bir hareket. Beslenme ve bakımla ilgili davranışların başında geliyor. O nedenle temel beyinsel bir işlev olarak gelişmiş ve otomatik bir tepkiye dönüşmesi çok kolay. Tırnak kemirme ayrıca tırnakları kısa tutmayı sağlayan “düzenleyici bir eylem”..
Yani kısa vadede zevk verici bir yanı olabilir, her ne kadar sonrasında parmaklarınızın ucunu parçalar hale gelmiş olsanız da. İşin bu ödüllendirici yanı davranışın sürdürülmesinin kolaylığı ile birleşince alışkanlığa dönüşmesi de kolaylaşıyor. Alışkanlık olarak tırnak kemirmenin açıklamasını yapabilmek tedavi konusunda da başarılı olunacağı anlamına gelmiyor elbette..
Kötü alışkanlıkları kırmanın ne kadar zor olduğunu herkes biliyor. Birçok kişi günde en az bir kez tırnak kemiremediğinde konsantrasyonunu yitirecektir. Aslında tırnak kemirmek ne kişilik özelliklerini açığa vuran bir alışkanlık, ne de evrimsel davranışın kötü uyarlanmış bir yansıması. Beden yapımızın, eli ağza götürme davranışının beynimize işlemiş olmasının ve alışkanlık psikolojisinin bir ürünü..
